Değerli Basın mensupları,
Türk Milletinin istiklal ve istikbaline gönül vermiş aziz Kozan’lılar,
1 Asır önce dedelerimizin vermiş olduğu Milli mücadele’nin aynısıyla karşı karşıyayız, Türk
Milleti,Türk yurtları tehlike altındadır, bizlerde Milli mücadele kahramanlarının torunları olarak aynı
ruhla buradayız.
1 asırdan fazladır kadim Türk yurtları üzerinde uygulanan emperyalist oyunlar bugün çok
daha farklı bir sürece gelmiştir. Özellikle ABD’nin Irak’ı işgali neticesinde Irak’ın kuzeydeki kürt
grupları ABD desteği ile Kerkük ve Musul başta olmak üzere Türkmen kentlerine girmişler ve ilk iş
olarak da tapu kayıtları ve nüfus kayıtlarını imha etmek olmuştur. Saddam zulmünden kurtulduk diye
düşünen Türkmenler onlarca Saddam zulmüne denk bir baskı ve tehdit dönemi yaşamaya
başlamışlardır. O günden itibaren Kerkük’ün demografik yapısıyla oynayan Peşmergeler her geçen
gün baskı, tehdit ve pervasız tavırlarını daha fazla artırmışlar ve adeta Türkmenleri yok sayan bir
döneme girmişlerdir. Talabani’nin adamlarından Kerkük valisi, Barzani ile iş tutup Kerkük’deki resmi
kurumlara sözde Kürdistan bayrağı asma cüretini gösterebilmişlerdir. BM, Türkiye ve son olarak da
Irak meclisi bu yaşanan paçavra rezaletine karşı olduklarını bildirmelerine rağmen bu emperyalist
taşeronlar bu cüreti gösterebilmiştir. Barzani çetesi bu cesareti kimden, kimlerden almaktadır.
Bugüne kadar her türlü zulmü sineye çekip sağduyuyla hareket eden Türkmenler için artık bu bardağı
taşıran damla olmuştur. Silahların gölgesinde, ölümün eşiğinde ve bütün tehditlere rağmen Kerkük
sokaklarını dolduran ve her tarafı Ay-yıldızlı Gök bayrakla donatan Türkmen kardeşlerimize; “her
türlü mücadelenizde yanınızdayız, bedenimiz, ruhumuz ve dualarımız sizinle” demek için buradayız.
Genel başkanımız sayın Devlet Bahçeli’nin “5 bin Ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere,
Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır
beklemektedir. Türkmenler sahipsiz ve yalnız değildir.” Sözünün arkasındayız. Bu gönüllülerin içinde
biz de varız demek için buradayız. Yıllardır “Gavimgardaş, nerdesin” diye feryat eden Türkmen
kardeşlerimize: “Biz buradayız, seninleyiz, Türkmeneli’deyiz” demenin vakti gelmedi mi? Bir aşiretin
Kadim Türk yurtlarında; köklü bir medeniyetin, koca bir tarihin, ecdat yadigarı bir vatan toprağının
kaderiyle oynamasına daha “dur” demenin vakti gelmedi mi? Buradan Kerkük’ün kardeş şehri
Kozan’dan Devlet Ricaline sesleniyoruz; Artık bu zulme, bu pervasızlığa, bu hadsizlere dur deyin.
Unutulmamalıdır ki; “Türkiye’nin güvenliği ve bütünlüğü Kerkük’ten, Telafer’den, Tuzhurmatu’dan,
Suriye’nin kuzeyinden, Bayır Bucak’tan geçer.
Cumhurbaşkanı ve Hükümet yetkilileri artık hata yapmak, aldanmak, kandırılmak
istemiyorlarsa bu ve bunun gibi Milli konularda samimilerse, MHP’nin uyarılarını dikkate alarak
önerilerini gerçekleştirmeleri yeterli olacaktır. Böylesi bir durumun sonucu da Milletçe menfaatimize
olacaktır. Çünkü, Milliyetçi Hareket Partisi siyasi menfaatleri için değil Türk Milletinin menfaatleri
için en doğru fikir ve politikaları üretir. Tam olarak bu Milli hassasiyetle Barzani yönetiminin yapmış
olduğu referandumun, ülkemize daha fazla zarar vermesini önlemenin yolunu Liderimiz Devlet Bahçeli
yapmış olduğu eylem planıyla açıklamıştır. İktidar acilen Genel Başkanımızın bu önerilerini teker teker
uygulamaya koymalıdır…
Türk Devleti, Kuzey Irak aşiretlerine haddini bildirmeli ve daha muhatap kimse artık, bölgeyle
ilgili kesin ve net tavrını açıkça bildirmelidir. Türkmeneli coğrafyasının silinmesi karşısında tarihî
sorumluluğunu yerine getiremeyecek olanlar Türk milletinin ve tarihin huzurunda vebal altındadırlar.
Tarihimiz bizi çağırıyor, bizi 1 asırdır orda bekleyenler var…
Sözlerimi Arif Nihat Asya’nın bir şiiriyle bitirmek istiyorum;
Perdeleri örtük, Lambaları sönük,
Sırtında yıllar yük,
Hatıraları kırık dökük
Bir yer olacak orada Adı Kerkük…